17 Eylül 2012 Pazartesi

Ayasofya...

Gitmemiştim daha önce, fırsat olmamıştı, ertelemiştim, itiraf ediyorum pişman oldum :)
Nasıl etkiliyor insanı iki farklı inancın bir kubbe altında olması. 

Bir yerde mozaikler, bir yerde o muhteşem hat sanatı...


Keyifli bir geçirdik, keyifli ama yorucu, :) mekan büyük, her detayı göreyim, kaçırmayayım diyorsanız saatlerce dolaşmanız gerekecek, 
Hele de bizim gibi dikkatsizlik yapıp, iki kez yukarı kata çıkan rampayı tırmanmanız gerekirse, fazlaca yorulursunuz,
Dışarı çıkıp birşeyler içip serinlemek isterseniz, Müzenin Kahvesi var hemen karşınızda,
Ben Gül şerbeti içmek istedim, daha önce Sultanahmette ramazanda içmiş oldukça beğenmiştim,

Bunun da rengine kandım, daha güzel olabileceği fikrine kapıldım, yanılmışım, 
Sanırım gülsuyu içtim ben, :) bir yudum aldım boğazım öyle fena yandı ki, midem de kötü oldu, eşim de karahindi miydi, demirhindi miydi, öyle bir şey içti, kahverengiydi rengi, oda baharat gibiydi, 
velhasılı kelam, müzenin kahvesinde bir şey içmemeniz önerilerek yazımı sonlandırıyorum,
Keyifli günler...

2 yorum:

  1. fotoğraflar çok güzel canım içeceğin rengi süper ama :)

    YanıtlaSil